Güzel ve özgüven dolu bir gülümsemenin anahtarlarından biri, diş restorasyonlarında doğru renk seçimidir. Citydent İstanbul Diş Kliniği olarak diş rengi seçimi sürecinin önemini biliyor ve tüm tedavi süreçlerine olduğu gibi bu aşamaya da hassasiyetle yaklaşıyoruz.
Kronlarınız için doğru diş rengini seçmek, birkaç önemli faktöre dayanmaktadır. Bu faktörler arasında mevcut diş renginiz, kişisel tercihleriniz, cilt tonunuz ve yüz özellikleriniz yer almaktadır. Sonuç olarak, hedefimiz size doğal ve sorunsuz bir uyum sağlayan, güzel ve kendinden emin bir gülümseme sunan bir renk tonunu seçmektir.
Diş hekiminiz, kronlarınız için en uygun tonu belirlemek için özel renk rehberlerini kullanacaktır. Bu rehberler, geniş bir ton yelpazesi sunarak hassas renk eşleştirmesi yapmanıza olanak tanır. Ton seçimi sürecinde, diş hekiminiz dişlerinizin boyutunu ve şeklini, çevresindeki doğal dişlerinizin rengini ve gülüşünüzün estetiğini dikkate alacaktır. Ayrıca cilt tonunuzu, yüz özelliklerinizi ve kişisel tercihlerinizi göz önünde bulundurarak size en uygun tonu seçmeye çalışacaktır.
Unutmayın ki ton seçimi kişiseldir ve her birey için farklılık gösterebilir. Diş hekiminizin deneyimi ve uzmanlığı, bu süreçte önemlidir. Bu nedenle, tercihlerinizi ve beklentilerinizi diş hekiminize net bir şekilde iletmek ve özel ihtiyaçlarınıza en iyi uyacak tonu birlikte bulmak için işbirliği yapmak önemlidir. Bu sayede size en uygun ve estetik açıdan tatmin edici sonucu elde edebilirsiniz.
Zirkonyum dişler ve diğer seramik dişler, genellikle diş rengi skalasına göre farklı renk tonlarında üretilir. İşte zirkonyum dişlerde yaygın olarak kullanılan renk tonları ve her birinin anlatımı:
A1 diş rengi, diş rengi skalasında bulunan açık ve doğal bir renk tonunu ifade eder. Bu renk tonu, genellikle daha doğal bir diş rengi isteyen kişiler arasında popülerdir. A1 diş rengi, doğal beyaz bir gülümseme görünümünü korumak isteyenler için ideal bir tercihtir. Bu renk tonu, dişlerin sağlıklı ve parlak görünmesini sağlar.
A1 diş rengi, özellikle açık pembe veya pembe tonlarında diş eti ile uyum sağlar. Bu, estetik bir gülümseme oluştururken diş eti çerçevesinin de estetik açıdan uyumlu bir şekilde görünmesini sağlar.
Diş estetiği, kişisel tercihlere göre değişebilir, bu nedenle A1 diş rengi yorumları kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Ancak genel olarak, A1 diş rengi doğal ve sağlıklı bir gülümseme elde etmek isteyenler arasında olumlu yorumlar alır. Yine de diş rengi tercihi kişiseldir ve herkes için farklı olabilir.
A2 diş rengi, diş rengi skalasında A1'den biraz daha koyu bir renk tonunu ifade eder. Bu renk tonu, orta seviyede bir doğal diş rengini yansıtır. A1 kadar parlak beyaz olmayan A2, dişlerin daha doğal ve yumuşak görünmesini isteyen kişiler için uygundur.
A2 diş rengi, estetik açıdan doğal bir gülümseme oluşturmak isteyenler arasında tercih edilir. Dişlerin fazla beyaz veya yapay görünmesini istemeyen kişiler için bu renk tonu daha uygun olabilir. A2 renk tonu, diş rengi skalasında genellikle "daha doğal" olarak değerlendirilir.
A2 diş rengi yorumları, estetik kaygıları olan kişiler arasında olumlu geri bildirimler alır. Ancak yine de diş rengi tercihi kişisel bir meseledir ve herkes için farklılık gösterebilir.
A3 diş rengi, diş rengi skalasında daha koyu bir doğal diş rengini ifade eder. Bu renk tonu, genellikle doğal diş rengi daha koyu olan kişiler veya doğal dişlerini korumak isteyenler için bir tercih olabilir. A3 renk tonu, dişlerin daha doğal ve gerçekçi bir görünüm kazanmasını isteyen kişiler arasında popülerdir.
A3 diş rengi, diş eti ile uyumlu bir görünüme sahiptir. Bu, estetik açıdan önemli bir faktördür çünkü diş renginin diş etiyle uyumlu olması, daha dengeli ve estetik bir gülümseme sağlar.
A3 diş rengi yorumları, doğal ve gerçekçi bir görünüm arayışında olan kişiler arasında olumlu geri bildirimler alır. Ancak diş rengi tercihi kişisel bir meseledir ve herkes için farklılık gösterebilir.
B1 diş rengi, diş rengi skalasında beyaz ve parlak bir tonu ifade eder. Bu renk tonu, dişlerin daha beyaz ve parlak görünmesini isteyen kişiler için uygundur. B1 renk tonu, genellikle dişlerini daha beyaz ve çekici göstermek isteyenler tarafından tercih edilir.
B1 diş rengi, beyaz diş eti ile iyi bir uyum sağlar. Diş eti ile uyumlu bir diş rengi, estetik bir gülümseme oluştururken dengeli bir görünüm sunar. Bu, kişilerin gülümsediğinde daha çekici ve doğal bir görünüm elde etmelerine yardımcı olur.
B1 diş rengi yorumları, dişlerini daha beyaz ve parlak göstermek isteyen kişiler arasında olumlu geri bildirimler alır. Ancak diş rengi tercihi kişisel bir meseledir ve herkes için farklılık gösterebilir. Diş rengi seçiminde bir diş hekiminin veya uzmanın tavsiyeleri önemlidir.
B2 diş rengi, diş rengi skalasında daha açık bir beyaz tonu ifade eder. Bu renk tonu, dişlerin doğal beyazlığını korurken biraz daha parlaklık isteyen kişiler için uygundur. B2 renk tonu, dişlerin daha doğal bir beyazlıkta görünmesini sağlar.
B2 renk tonu, B1'e göre daha doğal bir görünüm sunar. Bu, dişleri doğal beyazlığında göstermek isteyenler için ideal bir seçenektir. Dişlerinizin doğal görünümünü korurken daha çekici bir gülümseme elde etmenize yardımcı olabilir.
B2 diş rengi yorumları, doğal ve zarif bir görünüm isteyen kişiler arasında olumlu geri bildirimler alır. Ancak diş rengi tercihi kişiseldir, bu nedenle herkes için farklılık gösterebilir. Diş rengi seçiminde bir diş hekiminin veya uzmanın tavsiyeleri önemlidir.
C1 diş rengi, dişlerin doğal beyazlığını yansıtan bir renktir. Dişlerinizin doğal beyazlığını korurken, biraz daha doğal bir beyazlık isteyenler için uygundur. C1 renk tonu, dişlerin daha doğal bir beyazlık seviyesinde görünmesini sağlar.
C1 renk tonu, B1 ve A1 renk tonlarına göre daha doğal bir görünüm sunar. Bu, dişlerin doğal beyazlığını ve estetik hedeflerini korumak isteyenler için mükemmel bir seçenektir. Dişlerinizin doğal görünümünü sürdürürken daha çekici bir gülümseme elde etmenize yardımcı olabilir.
C1 diş rengi yorumları, doğal ve sağlıklı bir gülümseme isteyen kişiler arasında olumlu geri bildirimler alır.
Bu renk dişlerin doğal beyazlığının en açık hali olarak kabul edilir.
Örneğin, çok iyi bakılmış ve düzenli olarak beyazlatılmış dişler bu renge yakın olabilir.
2M1 renk kodu, dişlerin doğal beyazlığına oldukça yakın bir renktir, ancak biraz daha açıktır.
Bu renge sahip dişler, doğal beyazlığını korumuş ve düzenli bakım görmüş dişler olabilir.
1M2 renk kodu, dişlerin doğal beyazlığına yakın, ancak biraz daha koyu bir tonu ifade eder.
Dişlerin hafifçe sararmış veya doğal beyazlıklarını kaybetmiş olduğunu düşünebiliriz.
2M2 renk kodu, dişlerin doğal beyazlığına yakın bir renktir, ancak açık ve koyu tonlar arasında bir geçiş tonudur.
Bu renge sahip dişler, doğal beyazlığına sahip olsa da hafifçe gölge veya ton farklarına sahip olabilir.
Zirkonyum dişler, bu renk tonlarından birine veya bir kombinasyonuna göre üretilebilir. Diş hekiminiz, doğal diş renginizi ve estetik tercihlerinizi değerlendirdikten sonra en uygun renk tonunu belirlemeye yardımcı olacaktır. Her hastanın dişleri farklıdır, bu nedenle kişiselleştirilmiş bir renk seçimi önemlidir.
Zirkonyum dişler, diş rengi skalasına göre A1 ve B1 gibi farklı renk tonlarında bulunabilir. Hangi rengin tercih edilmesi gerektiği, kişinin doğal diş rengi ve estetik tercihlerine bağlıdır.
A1 diş rengi: A1 renk tonu, dişlerin doğal rengine daha yakın olan bir renktir. Eğer doğal dişleriniz zaten daha açık bir renkteyse veya daha doğal bir gülümseme hedefliyorsanız, A1 renk tonu sizin için ideal olabilir. Bu renk, diş restorasyonlarında doğal dişlere en yakın sonucu elde etmek isteyenler arasında popülerdir.
B1 diş rengi: B1 renk tonu, biraz daha beyaz ve parlak bir görünüme sahiptir. Daha beyaz ve parlak bir gülümseme elde etmek isteyen kişiler için B1 renk tonu daha uygundur. Bu renk, dişlerin daha belirgin şekilde beyaz ve parlak görünmesini sağlar. Estetik amaçlı diş işlemleri veya restorasyonlarda tercih edilen bir seçenektir ve gülümsemenizin daha çarpıcı ve dikkat çekici olmasını sağlar.
Hangi renk tonunun tercih edileceği, kişisel estetik tercihlere ve diğer faktörlere bağlıdır. Diş hekiminiz veya diş teknisyeni, size en uygun renk tonunu belirlemek için doğal dişlerinizin rengini ve isteğinizi değerlendirecektir. Ayrıca, zirkonyum dişler, renklerini değiştirme veya yeniden cilalama olasılığına sahip olduklarından, gelecekte değişiklik yapma esnekliği sunar.
Sonuç olarak, zirkonyum dişlerin rengi, kişisel tercihlere ve doğal diş rengine dayalı olarak A1 veya B1 gibi renk tonları arasında seçilir.
"Hollywood diş rengi," genellikle parlak beyaz ve mükemmel görünen dişleri ifade eden bir terimdir. Hollywood'da estetik standartların yüksek olduğu ve parlak beyaz gülüşlerin özellikle tercih edildiği düşünüldüğünde, bu terim bu tür bir gülümseme ile ilişkilendirilir. Hollywood'daki birçok ünlü kişi ve oyuncu, beyaz dişlerle tanınır, bu nedenle "Hollywood gülüşü" denildiğinde genellikle beyaz dişleri ifade eder.
"Hollywood diş rengi" genellikle Vita Diş Rengi Skalası'nda yer alan A1 veya A2 renklerine yakın bir renk tonunu ifade eder. Bu renkler, doğal beyazdan hafifçe daha sıcak ve beyazdır, ancak aşırı parlak veya suni bir görünümü ifade etmezler. Yani, beyaz gülüşü ifade eden Hollywood diş rengi, dişlerin doğal beyazlığından biraz daha beyaz olsa da, hala doğal bir görünüme sahiptir
Doğal dişlerinizle uyumlu ve size en doğal görünen renk tonunu bulmak kritik bir adımdır. Ancak, dişlerinizi tamamlayan ve genel görünümünüzü iyileştiren en iyi tonu seçmek bazen zorlayıcı olabilir. Hangi tonun sizin için en iyi olduğuna karar vermeden önce, doğal bir gülümseme mi yoksa dikkat çekici bir Hollywood tarzı gülümseme mi istediğinize karar vermek önemlidir. Kişisel dudak şeklinize, cilt renginize ve diğer kişisel faktörlere bağlı olarak, doğal bir gülümseme için dişleriniz daha koyu bir renkte görünebilir. Diş hekiminizin veya renk konusunda deneyimi olan bir arkadaşınızın tavsiyeleri, bilinçli bir karar vermenize yardımcı olabilir.
Doğal diş rengi, kişiden kişiye büyük ölçüde değişir ve herhangi bir renk tonunun mutlak doğal diş rengi olduğunu söylemek yanıltıcı olabilir. Ayrıca, aynı kişinin ağzındaki farklı dişler arasında bile renk farklılıkları görülebilir. Örneğin, ön kesici dişler, köpek dişlerine göre genellikle biraz daha açık bir renge sahiptir. Bu nedenle, dişlerinizin en iyi rengini belirlerken uzman tavsiyeleri ve kişisel faktörler göz önünde bulundurulmalıdır.
Diş Restorasyonun efektleri yani dişin şekli, boyut ve ve çevresindeki doku doğal görünümlü ve işlevsel bir gülüş elde etmek söz konusu olduğunda renk kadar önemlidir.
Renk seçimi için doğru aydınlatmayı seçmek gerkemektedir. Süreci doğal güneş ışığı altında veya parlak hava koşullarında gerçekleştirmek, renk algılaması için en iyi aydınlatmayı sağlar. Ancak, doğal güneş ışığı altında ideal bir ortam yaratmak zor ve özneldir ve optik yanılsamalar kolayca oluşabilir. Doğal gündüz ışığını taklit etmek ve bu riski önlemek için özel ışıklar geliştirilmiştir, ancak hala renk seçimi için kesin bir çözüm değillerdir.
Görünen dişlerinizin sadece bir bölümünün kronla kaplanması gerektiğinde, yeni dişinizin rengini doğal diş renginize uyacak şekilde eşleştirmek çok önemlidir. Dişte lekeler varsa, diş rengini seçmeden önce temizlenmelidir. Ancak, diş temizliği veya beyazlatma sonrası diş rengi seçimi riskli olabilir. Bu işlemler geçici çözümlerdir ve tekrarlanmadıkça, diş renginiz sonunda daha koyulaşacaktır. Doğal dişlerinizle karşılaştırıldığında kronlarınız zamanla daha az koyulaşır, bu nedenle porselen dişleriniz ve doğal dişleriniz arasında bir renk farkı oluşabilir. Bu riski azaltmak için, diş hekiminiz renk seçiminden önce dişlerinizi bir diş fırçası ile temizlemenizi önerebilir.
Görünen dişlerinizin tamamı estetik diş kaplamaları yapılmayacaksa yani görünen dişlerinizin bir kısmına kaplama yapılacaksa, yapılacak dişlerin renginin doğal diş renklerinize uyumu son derece önemlidir. Diş renk seçimi öncesi diş yüzeylerinde ciddi ve kolayca geçebilecek lekelenmeler varsa onlar temizlenmelidir. Ancak özellikle diş temizleme ya da diş beyazlatma işleminden sonra diş rengi seçimi risklidir.
Tercihlerinizi diş hekiminize açıkça ve örneklerle ifade etmek, özel ihtiyaçlarınıza en uygun görünen tonu bulmada hayati öneme sahiptir.
Günlük alışkanlıklarınız, örneğin sigara içmek veya leke yapıcı içecekler tüketmek, zamanla dişlerinizin rengini etkileyebilir ve restorasyonunuz için bir ton seçerken dikkate alınmalıdır. Doğal dişlerinizde tartar birikintisi varsa, bir ton seçmeden önce diş taşı temizliği yaptırmayı düşünün. Ayrıca, günlük alışkanlıklarınızın dişlerinizin rengini etkileyebileceğini unutmayın. Örneğin, düzenli olarak kahve, çay veya kırmızı şarap tüketmek, zamanla lekelere neden olabilir.
Son olarak, kullanılan tüm malzemelerin, porselen tozlardan yapıştırıcı ajanlara kadar, istenen tonu ve diş restorasyonunuzun genel görünümünü elde etmede önemli bir rol oynadığını not etmek önemlidir. Diş hekiminiz, dişlerinizi tamamlayan ve genel görünümünüzü iyileştiren mükemmel tonu bulmanıza yardımcı olacaktır. Birlikte çalışarak, göstermekten gurur duyacağınız doğal görünümlü ve estetik açıdan hoş bir gülüş elde edebilirsiniz.
Diş sağlığı alanında, kronlar ve veneerlerin tonunu belirlemek için birkaç renk ölçeği kullanılır. Bunlar arasında Vita Classical renk rehberi, Vita 3D-Master renk sistemi ve Ivoclar Chromascop renk rehberi bulunur.nVita Classical renk rehberi, en yaygın kullanılan renk ölçeğidir ve A1'den (en açık) D4'e (en koyu) 16 ton içerir. Her ton, dört krom ve üç değer seviyesine ayrılır.
Vita 3D-Master renk sistemi, daha yeni ve daha kapsamlı bir renk ölçeğidir ve daha hassas renk eşleşmesine olanak sağlayan 29 ton içerir. Bu sistem, ton, doygunluk ve değeri ayıran üç boyutlu bir sistem kullanır. Ivoclar Chromascop renk rehberi ise, ton, doygunluk ve değeri ayıran ve 20 ton içeren başka popüler bir renk ölçeğidir.
Vita Classical renk rehberi, doğal dişlerin veya kronlar ve veneerler gibi diş restorasyonlarının tonunu belirlemek için diş hekimleri ve diş teknisyenlerince yaygın olarak kullanılan bir renk ölçeğidir. A'dan D'ye kadar olan harflerle ve 1'den 4'e kadar olan rakamlarla belirlenen 16 ton içerir. Vita Classical tonları şunlardır:
A1, A2, A3, A3.5, A4 B1, B2, B3, B4 C1, C2, C3, C4 D2, D3, D4
Tonlar, sistemli bir şekilde düzenlenmiştir, A tonları en açık ve D tonları en koyu olanlardır. Harften sonraki sayı, tonun yoğunluğunu belirtir, 1 en düşük yoğunluğu ve 4 en yüksek yoğunluğu gösterir. Vita Classical renk rehberi, diş sağlık profesyonellerinin mümkün olan en doğru ton eşleşmesini elde etmelerine yardımcı olmak için farklı kroma ve değer seviyeleri içeren sekmeleri de içerir.
A1: Bu renk tonu, dişlerin en açık ve en beyaz rengini temsil eder. Genellikle "beyazlatılmış" dişler için kullanılır. A1 tonu, estetik diş restorasyonlarında tercih edilen bir renk tonudur.
A2: A2, hafifçe daha doygun bir beyaz renktir. A1'den biraz daha krem tonlara sahiptir ve doğal diş rengi olarak kabul edilir.
A3: A3, daha belirgin bir krem rengi temsil eder ve genellikle doğal diş renginin bir parçasıdır. Bu renk tonu, birçok insanın dişlerinin doğal rengini yansıtır.
A3.5: A3.5, A3 ile A4 arasında bir geçiş tonudur. Daha koyu bir krem rengi sunar.
A4: A4, dişlerin en koyu doğal renklerinden birini temsil eder. Daha gri ve mat bir görünüme sahiptir.
B serisi: B serisi, dişlerin sarımtırak renk tonlarını temsil eder. Örneğin, B1 daha açık bir sarımtırak rengi iken, B4 daha koyu bir sarımtırak renktir.
C serisi: C serisi, daha gri ve koyu renk tonlarını temsil eder. C1 daha açık bir gri iken, C4 daha koyu bir gri tonudur.
D serisi: D serisi, dişlerin en koyu renklerini temsil eder. D1 daha açık bir kahverengi tonunu ifade ederken, D4 daha koyu ve doygun bir kahverengi rengi temsil eder.
Vita renk skalası, diş hekimlerinin ve diş teknisyenlerinin hastalarının doğal diş rengini en iyi şekilde eşleştirmelerine yardımcı olur. Ancak, bu renk skalası yalnızca bir referans noktasıdır, çünkü her insanın diş rengi benzersizdir ve çeşitli faktörlere bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle, renk seçimi yapılırken hastanın cilt tonu, yüz özellikleri ve kişisel tercihleri de dikkate alınmalıdır.
Yeni bir kronun doğru bir şekilde şeffaflığı veya yarı saydamlığı, doğal görünümlü ve estetik açıdan hoş bir gülümseme elde etmek söz konusu olduğunda diş rengi kadar önemlidir. Şeffaflık, krona ne kadar çok ışığın geçebileceğini, böylece daha doğal bir görünüm kazanmasını ifade eder.
Bir kronun şeffaflığı, genel görünümünü ve çevresindeki doğal dişlerle ne kadar iyi uyum sağladığını büyük ölçüde etkileyebilir. Kron çok opaksa, ışığı doğal dişlerle aynı şekilde yansıtmayabilir, bu da onun dikkat çekmesine ve yapay görünmesine neden olabilir. Diğer yandan, kron çok şeffafsa, çevresindeki dişlerden daha koyu görünebilir, bu da onun yerinden olmuş gibi görünmesine neden olabilir.
Şeffaflık ve opaklık arasında bir dengeyi elde etmek için diş hekimi ve diş teknisyenleri farklı türde malzemeler ve teknikler kullanır. Örneğin, metal kaplamalı porselen (PFM) kronlar, güç ve dayanıklılık sağladıkları için genellikle arka dişler için kullanılır, ancak tam porselen kronlar kadar şeffaf olmayabilirler. Tam porselen kronlar oldukça şeffaftır ve daha doğal görünümlü bir görünüm sağlayabilir, bu da onları ön dişler için popüler bir seçenek yapar. Diş hemimleri ve diş teknisyenleri, farklı renk ve şeffaflıklardaki porseleni katmanlayarak daha gerçekçi ve doğal görünümlü bir kron oluşturmak için katmanlama teknikleri de kullanabilirler. Özetle, bir kronun şeffaflığı, yeni bir kron yaptırırken önemli bir fakötr olup genel görünümü ve çevresindeki doğal dişlerle ne kadar iyi uyum sağladığını büyük ölçüde etkileyebilir.
Yyeni bir kronun effectleri, güzel ve doğal görünümlü bir gülümseme elde etmek söz konusu olduğunda diş rengi kadar önemlidir. Effectler, kronun şeklini, boyutunu ve dokusunu ifade eder ve bu, dişlerinizin genel estetiği ve işlevselliği üzerinde büyük bir etkiye sahip olabilir. Effectler, bir diş restorasyonunun - bir kron, köprü veya veneer gibi - şeklini, boyutunu ve dokusunu ifade eder. Diş restorasyonu oluştururken, diş sağlığı profesyonelleri restorasyonun mümkün olduğunca doğal görünmesini ve işlev görmesini sağlamak için effectler dikkate alır.
Yeni bir kron yapılırken, diş hekiminiz mevcut diş yapınızın durumunu, dişin yerini ve ısırma hizalamanızı dikkate alacaktır. Ayrıca kişisel tercihlerinizi ve gülüşünüz için arzu edilen sonucu da göz önünde bulunduracaklardır. Bir kronun effectler, kronu oluşturmak için kullanılan porselenin veya diğer malzemenin konturu, yüzey dokusu ve şeffaflığını içerir. Bu faktörler, kronun doğal dişlerinizle ne kadar iyi uyum sağladığını, ağzınızda ne kadar rahat hissettiğinizi ve ısırma ve çiğneme sırasında ne kadar iyi işlev gördüğünü etkileyebilir.
Örneğin, kron çok kabarık veya düzgün şekillendirilmemişse, ağzınızda rahatsızlık veya tahrişe neden olabilir. Kronun yüzey dokusu çok düz veya çok pürüzlüyse, doğal dişlerinizle iyi uyum sağlamayabilir, bu da onun dikkat çekmesine ve doğal görünmemesine neden olabilir. Bu nedenle, yeni kronunuz için renk, şekil ve doku arasında mükemmel bir dengeyi elde etmek için diş hekiminizle yakından çalışmak çok önemlidir. Böylece, göstermekten gurur duyacağınız doğal görünümlü ve işlevsel bir gülümseme elde edebilirsiniz.
Diş kliniğinde diş rengini belirlemek için en iyi koşul, doğal gündüz ışığı veya açık hava durumudur. Bu tür aydınlatma, dişlerinizin gerçek renginin en doğru temsilini sunar ve renk seçiminde hata riskini en aza indirebilir.
Yapay ışık altında renk seçimi, rengin algılanmasını etkileyerek hatalara neden olabilir. Bu riski önlemek için doğal gündüz ışığını taklit eden özel ışıklar geliştirilmiştir, ancak renk seçimi için kesin bir çözüm değillerdir. Doğal güneş ışığı altında ideal bir ortam oluşturmak zordur ve subjektiftir, ve kolayca optik illüzyonlar oluşabilir. Diş hekimi ve hastanın renk tonu algıları da farklı olabilir. Bu yüzden, tercihlerinizi diş hekiminize açıkça iletmek ve özel ihtiyaçlarınıza en uygun görünen tonu bulmak için birlikte çalışmak çok önemlidir.
Diş kliniğiniz elektronik renk cihazları kullanmıyorsa, randevunuzu gündüz saatlerine ayarlamanız, renk tespiti için en iyi aydınlatmayı sunar. Bazı durumlarda, diş hekiminiz doğal dişlerinizle porselen restorasyon arasında renk farklılığı riskini azaltmak için renk seçiminden önce dişlerinizi bir diş fırçasıyla temizlemenizi de önerebilir.
Bu faktörleri dikkate alarak ve diş hekiminizle yakından çalışarak, genel görünümünüzü geliştiren ve özgüveninizi artıran doğal görünümlü ve estetik açıdan hoş bir gülümseme elde edebilirsiniz.
Diş renk skalasında en beyaz olarak kabul edilen renk A1'dir. A1 rengi, dişlerin doğal beyazından daha beyaz bir ton sunar ve genellikle diş beyazlatma işlemlerinde tercih edilen bir renktir. A1, diş estetiği ve gülümseme tasarımında sıkça kullanılan bir diş rengidir. Diş hekiminiz, diş renginizi belirlerken size uygun olan rengi seçmenize yardımcı olabilir.
Evet, diş rengi kişiden kişiye değişir. İnsanların dişleri genellikle beyaz veya beyaza yakın bir renkte olsa da, bu renk kişiden kişiye farklılık gösterebilir ve hatta aynı kişinin dişleri arasında bile hafif renk farklılıkları olabilir.
Dişlerin doğal rengi, diş minesi (dişin dış yüzeyini kaplayan sert tabaka) ve dentin (minenin altında yer alan ve dişin çoğunu oluşturan daha yumuşak ve genellikle daha sarı renkte bir tabaka) tarafından belirlenir. Minedeki renk genellikle daha beyaz, dentindeki renk ise daha sarıdır. Dişlerinizin genel rengi, bu iki tabakanın bir kombinasyonudur.
Dişlerin doğal rengi kişiden kişiye değişir ve genellikle tamamen beyaz değildir. Doğal diş rengi, genellikle beyazın çeşitli tonları arasında değişir ve hafif sarı, grimsi veya kahverengi tonlar içerebilir. Ayrıca, bir kişinin ağız sağlığı, yaşam tarzı alışkanlıkları (örneğin, sigara içme veya belirli gıdalar ve içecekler tüketme) ve genetik faktörler de diş rengini etkileyebilir.
Doğal diş rengini belirlemek için diş hekimleri genellikle bir diş rengi skalası kullanır. Bu skalalar, dişlerin farklı renk tonlarını ve nüanslarını temsil eden bir dizi renkten oluşur. Vita diş rengi skalası en yaygın kullanılanlardan biridir ve diş renklerini A1'den (en açık) D4'e (en koyu) kadar bir dizi tonla sınıflandırır.
Doğal bir görünüm elde etmek için, diş hekimleri genellikle hastanın doğal diş rengine en yakın tonu seçmeye çalışır. Ayrıca, hastanın cilt tonu, saç rengi ve genel estetik tercihleri de diş rengi seçiminde önemli rol oynar. Bu nedenle, "doğal" diş rengi terimi, genellikle kişinin doğal dişlerine en uygun olan ve genellikle tamamen beyaz olmayan rengi ifade eder.
Bir kişinin ağzındaki tüm dişler genellikle aynı renkte olmayabilir. Dişlerin rengi çeşitli faktörlere bağlıdır ve dişler arasında hafif renk farklılıkları normaldir.
Örneğin, ön dişler genellikle daha beyazken, azı dişleri genellikle daha sarıya dönük olabilir. Bu, dişlerin farklı tiplerinin yapısından ve işlevinden kaynaklanır. Beyaz daha çok estetik bir özellik olmasına karşın, azı dişlerinin daha sarı olmasının nedeni genellikle daha çok çiğneme işlevine sahip olmaları ve bu nedenle daha çok dentin adı verilen, doğası gereği daha sarı bir maddeye sahip olmalarıdır.
"Ideal" diş rengi, kişisel bir tercih meselesi olup kişiden kişiye değişebilir. Doğal bir görünüm arayan birçok kişi için, dişler genellikle tamamen beyaz olmamalıdır çünkü bu durum genellikle yapay ve doğal olmayan bir görünüm yaratabilir. Dişlerin doğal rengi genellikle beyazın çeşitli tonlarından birine sahiptir ve hafifçe sarı, gri veya hatta mavi alt tonlar içerebilir.
Diş rengi seçiminde en önemli faktörler genellikle kişinin cilt tonu, saç rengi ve genel estetik tercihleridir. Diş hekimleri genellikle hastanın doğal diş rengine en yakın tonu seçmeye çalışır, çünkü bu genellikle en doğal görünümü sağlar.
Bazı insanlar "Hollywood beyazı" dişlere sahip olmayı tercih ederken, diğerleri daha doğal bir görünümü tercih edebilir. Bu tamamen kişisel bir tercih meselesidir ve en iyi sonucu elde etmek için bir diş sağlığı profesyoneli ile görüşülmesi önemlidir. Diş hekiminiz, sizin için en iyi diş rengini belirlemenize yardımcı olabilir.
Sonuç olarak, "ideal" diş rengi kişisel tercihlere, estetik hedeflere ve genel görünüme bağlıdır. Ancak, sağlıklı bir ağız ve dişlerin önemini unutmayın - diş renginden daha önemli olan, dişlerin ve diş etlerinin sağlıklı olmasıdır.
Diş rengini değiştirmenin birkaç yolu vardır ve en uygun yöntem genellikle kişinin mevcut diş durumuna, tercihlerine ve bütçesine bağlıdır. İşte diş rengini değiştirmek için kullanılan bazı yöntemler:
Diş Beyazlatma: Evde kullanılan diş beyazlatma setleri veya profesyonel diş hekimi tarafından uygulanan beyazlatma işlemleri, dişleri birkaç ton daha açık hale getirebilir. Bu işlemler genellikle hidrojen peroksit veya karbamid peroksit içerir ve yüzey lekelerini çözerek dişleri beyazlatır. Ancak, bu işlemler genellikle geçicidir ve düzenli bakım gerektirir.
Dental Veneers (Lamineler): Lamineler, genellikle porselen veya kompozit reçine malzemeden yapılan ince kabuklardır ve dişlerin ön yüzeyine yapıştırılır. Lamineler, dişin şeklini, boyutunu ve rengini değiştirebilir ve genellikle daha kalıcı bir çözüm sunar.
Dental Kuronlar: Kuronlar, bir dişin tamamını veya büyük bir kısmını kaplar. Kuronlar genellikle porselen, zirkon, metal veya metal-seramik kombinasyonlarından yapılır ve diş rengini değiştirebilirler.
Bonding (Kompozit Dolgular): Diş hekimleri ayrıca reçine dolguları veya bonding uygulamasını kullanabilirler. Bu yöntem, diş yüzeyine bir reçine kompozit malzeme uygulayarak dişlerin şeklini ve rengini değiştirebilir.
Dişlerin Temizlenmesi: Profesyonel bir diş temizliği, yüzey lekelerini gidererek dişlerin daha beyaz görünmesini sağlar.
Bu işlemler ve uygulamalar kişinin spesifik durumuna, sağlık geçmişine, estetik hedeflerine ve bütçesine bağlıdır. Ayrıca, her biri belirli bakım gerektirir ve belirli yan etkilere sahip olabilir. Bu nedenle, diş rengi değişikliği kararı verirken bir diş sağlığı profesyoneli ile görüşmek önemlidir.
Lamine dişler, genellikle dişlerin renk, şekil veya konumunu değiştirmek için kullanılan ince porselen veya kompozit rezin kaplamalardır. Lamine dişlerin rengini değiştirmek mümkün olmayabilir çünkü bu kaplamalar, yapıları gereği, boyanmayı veya beyazlatmayı kabul etmezler.
Eğer lamine dişinizin rengini beğenmiyorsanız ve değiştirmek istiyorsanız, diş hekiminizle konuşmanız önemlidir. Genellikle, lamine dişlerin rengini değiştirmenin tek yolu, mevcut lamineleri çıkartıp yeni, farklı renkte laminelerle değiştirmektir. Ancak bu süreç maliyetli ve zaman alıcı olabilir.
Zirkonyum diş kaplamaları, özellikle estetik, dayanıklılık ve doğal bir görünüm sağlama konusunda oldukça popülerdirler. Ancak, zirkonyum dişlerin rengini değiştirmek çoğunlukla mümkün olmaz. Zirkonyum dişler, metal destekli porselen dişlere göre daha şeffaftır ve bu yüzden doğal dişinize daha çok benzerler. Ancak bu malzeme rengi değiştirilemeyen bir yapıya sahiptir.
Eğer zirkonyum dişinizin rengini beğenmiyorsanız, diş hekiminizle bu konuyu görüşmelisiniz. Genellikle, istenmeyen bir rengi düzeltmek için mevcut zirkonyum dişinizi çıkarıp yeni bir zirkonyum diş ile değiştirmek gerekecektir. Bu süreç, ilk zirkonyum dişin yerleştirilmesi kadar maliyetli ve zaman alıcı olabilir.
Her zaman olduğu gibi, herhangi bir diş işlemi hakkında karar vermeden önce tüm seçeneklerinizi ve potansiyel risklerinizi tartışmak için diş hekiminizle konuşmak önemlidir.
Cep telefonunuzla diş renginizi belirlemek teknolojik olarak mümkün olabilir, ancak bu yöntem kesinlikle ideal değildir ve genellikle doğru sonuçlar vermez. Bunun nedeni, telefonun kamerasının renkleri tam olarak doğru bir şekilde çoğaltamaması, ışık koşullarının renk algısını etkilemesi ve ekran ayarlarının da renkleri farklı göstermesidir.
Diş renginin belirlenmesi, profesyonel bir diş hekiminin görevi olmalıdır. Hekimler, özel renk karşılaştırma çizelgeleri ve profesyonel aydınlatma koşulları kullanarak dişinizin doğru rengini belirlerler. Bu, lamine, kaplama, kron veya protezler gibi diş restorasyonlarının doğal dişlerinize olabildiğince benzer görünmesini sağlar.
Dolayısıyla, cep telefonunuzu kullanarak diş renginizi belirlemeye çalışmak yerine, bu konuda bir diş hekimine başvurmanızı öneririm. Diş hekiminiz, dişlerinizin doğru renk tonunu belirlemeye yardımcı olacak doğru araçlara ve deneyime sahiptir.
Diş rengi seçimi, bir bireyin kişisel tercihlerine, cilt tonuna, saç rengine ve genel estetik hedeflerine bağlı olarak büyük ölçüde değişebilir. Bununla birlikte, genel olarak daha doğal görünümlü bir sonuç elde etmek için kişinin doğal diş rengine yakın bir renk seçilmesi tercih edilir.
Vita diş rengi skalası diş hekimlerince yaygın olarak kullanılır ve diş renklerini A1 (en açık) ile D4 (en koyu) arasında sınıflandırır. Açık renkli dişler genellikle A1 veya B1 olarak sınıflandırılır ve bu tonlar genellikle en popüler seçeneklerdir çünkü beyaz ve doğal bir görünüm sağlarlar.
Ancak, bir kişiye en uygun olan diş rengi, kişinin yüz tonu, saç rengi, ve kişisel estetik tercihlerine bağlı olacaktır. Bu nedenle, kuron veya lamine rengi seçiminde diş hekiminizle detaylı bir görüşme yapmak önemlidir. Diş hekiminiz, genel sağlık durumunuzu, yaşam tarzınızı ve estetik hedeflerinizi dikkate alarak en uygun rengi önermek için sizinle birlikte çalışacaktır.
Metal üstü seramik ve zirkon bazlı dişler, malzemelerinin doğası gereği farklı estetik özelliklere sahip olabilirler.
Metal üstü seramik dişler, metal bir alt yapı üzerine seramik malzemenin uygulanmasıyla oluşturulur. Bu metal alt yapı, genellikle dişlerin güçlendirilmesi ve dayanıklılığın artırılması amacıyla kullanılır. Ancak, metalin opak (ışık geçirmez) doğası, bu tür protezlerin doğal diş dokusunu tam olarak taklit etmekte zorlanmasına neden olabilir. Bu da sonuçta diş renginin doğallığını ve estetiğini etkileyebilir. Özellikle diş eti çizgisinde metal alt yapının gri tonunun görülmesi estetik açıdan hoş olmayabilir.
Zirkonyum dioksit (veya kısaca zirkon), son yıllarda diş hekimliği uygulamalarında oldukça popüler hale gelmiştir. Zirkon dişler, metal içermeyen ve ışığı doğal dişler gibi geçiren bir materyal kullanır. Bu özellik, zirkonun doğal dişlerin rengini ve şeffaflığını daha iyi taklit etmesini sağlar. Zirkon dişler, genellikle metal tabanlı protezlere kıyasla daha estetik bir sonuç verir.
Her iki durumda da, diş rengi hekim tarafından belirlenir ve hastanın doğal diş rengi ve estetik tercihlerine göre ayarlanabilir. Ancak, zirkon bazlı restorasyonların genellikle daha doğal bir görünüm sağladığını ve dişlerin doğal ışık geçirgenliğini daha iyi taklit edebildiğini belirtmek önemlidir
Diş rengi seçimi, genellikle diş protezi veya veneer gibi diş tedavileri sırasında yapılır. Bu seçimde, genellikle doğal diş renginiz baz alınır. Eğer dişlerinizin daha beyaz olmasını istiyorsanız, diş hekiminizle diş beyazlatma prosedürünü tartışabilirsiniz. Ancak, protez veya veneer uygulamasından önce diş beyazlatma yapılması genellikle önerilmez.
Bunun nedeni, diş beyazlatmanın dişin yüzeyini geçici olarak değiştirebilmesi ve protez veya veneer'in yapılacağı diş yüzeyinin tam olarak temsil etmemesidir. Bu, yeni protez veya veneer'in renk uyumsuzluğuna neden olabilir.
Beyazlatma işlemi sonrasında diş renginde bir değişiklik olması durumunda, protez veya veneer rengi ile dişinizin doğal rengi arasında belirgin bir fark oluşabilir. Bu yüzden genellikle bu iki işlem arasında bir süre beklenmesi önerilir.
En iyi sonuçları elde etmek için, diş hekiminizle hangi seçeneklerin sizin için en uygun olduğunu konuşmanız önemlidir. İhtiyaçlarınıza ve hedeflerinize bağlı olarak, diş beyazlatma ve diş rengi seçimi sırası değişebilir.
Evet, diş rengi seçiminden önce profesyonel bir diş temizliği önerilir. Çünkü dişlerde biriken plak ve tartar, dişlerin doğal rengini değiştirebilir. Bu nedenle dişlerinizin gerçek rengini belirlemek için önce bu birikimlerin temizlenmesi önemlidir.
Diş beyazlatma veya diş rengi seçimi gibi işlemler öncesinde bir diş hekimi veya diş temizliği uzmanı tarafından temizlik yapılması, daha doğru bir rengin belirlenmesini sağlar. Bu ayrıca diş eti hastalığı riskini azaltır ve genel ağız sağlığınızı iyileştirir.
Ancak bu süreç tamamen bireyseldir ve en iyi sonucu almak için diş sağlığı profesyonelinizin önerilerini takip etmek önemlidir. Bu öneriler, genel ağız sağlığı durumunuz, dişlerinizin mevcut durumu ve estetik hedeflerinize bağlı olarak değişebilir.
Sigara, dişlerde lekelere ve renk değişikliklerine neden olabilir. Sigara içmek, dişlerin üzerinde nikotin ve katran birikintilerine neden olur. Bu maddeler zamanla dişleri sarı veya hatta kahverengiye döndürebilir.
Sigarayı bıraktıktan sonra bu lekeler bazen azalabilir, özellikle düzenli diş fırçalama ve diş ipi kullanma gibi iyi oral hijyen alışkanlıklarına devam ederseniz. Ancak, bazı durumlarda sigara kullanımının neden olduğu renk değişiklikleri kalıcı olabilir.
Profesyonel diş temizliği veya diş beyazlatma işlemleri, sigara içmenin neden olduğu renk değişikliklerini hafifletmeye yardımcı olabilir. Ancak, bu işlemler dişleri orijinal rengine tam olarak döndüremez ve genellikle düzenli olarak tekrarlanması gerekir.
En iyi çözüm, sigarayı bırakmaktır. Sigara, ağız kanseri dahil olmak üzere bir dizi ciddi ağız sağlığı sorununa yol açabilir, bu yüzden diş rengindeki değişikliklerin ötesinde daha geniş sağlık sorunlarına da neden olabilir.
Bazı içecekler dişlerde lekelere ve renk değişikliklerine neden olabilir. İşte diş rengini değiştirebilecek bazı yaygın içecekler:
Kahve: Kahve, dişlerde lekelere neden olan koyu renkli bir içecektir. Kahve tüketimi ayrıca zamanla dişlerin daha sarı görünmesine neden olabilir.
Çay: Çay, özellikle siyah çay, dişlerde lekelere neden olabilir. Diş lekelerine neden olma potansiyeli genellikle çayın rengine bağlıdır; siyah çaylar genellikle yeşil veya beyaz çaylara kıyasla daha fazla leke yapma potansiyeline sahiptir.
Kırmızı Şarap: Kırmızı şarap, dişleri lekeleyebilen renkli bileşenler ve asitler içerir. Beyaz şarap da asidik olduğu için diş minesi aşınmasına ve dolayısıyla lekelere daha yatkın hale gelmesine neden olabilir.
Kola ve Diğer Asidik İçecekler: Kola, enerji içecekleri ve spor içecekleri gibi asidik ve/veya şekerli içecekler, diş minesi aşınmasına ve lekelere daha yatkın hale gelmesine neden olabilir.
Meyve Suları: Özellikle koyu renkli meyve suları, örneğin üzüm ve nar suyu, dişleri lekeleyebilir. Ayrıca, meyve suları genellikle yüksek asit içeriğine sahiptir ve bu da diş minesi aşınmasına ve dolayısıyla lekelere daha yatkın hale gelmesine neden olabilir.
Bu içecekleri tüketirken diş lekelerini azaltmak için bazı stratejiler vardır. İçecekleri bir pipetle içmek, içeceğin doğrudan dişlerle temasını azaltabilir. Ayrıca, bu içecekleri tükettikten sonra ağzınızı suyla çalkalamak da yardımcı olabilir. Ancak, en iyi savunma genellikle iyi bir oral hijyen rutini ve düzenli diş hekimi ziyaretleridir.
Evet, bazı ilaçlar ve antibiyotikler dişlerin renginde değişikliğe neden olabilir. Özellikle, aşağıdaki ilaçların diş renklenmesine yol açabileceği bilinmektedir:
Tetrasiklin: Tetrasiklin ve türevleri, özellikle çocukların diş gelişim dönemlerinde kullanıldığında dişlerin renginde kalıcı değişikliklere yol açabilir. Bu ilaçlar genellikle gri veya kahverengi lekelenmelere neden olur.
Antipsikotik ilaçlar: Bazı antipsikotik ilaçlar, özellikle uzun süreli kullanımda dişlerde renk değişikliği yapabilir.
Yüksek tansiyon ilaçları: Bazı yüksek tansiyon ilaçları, dişlerin rengini etkileyebilir.
Antihistaminler: Antihistaminler de dişlerin rengini etkileyebilir, özellikle uzun süreli kullanımda.
Bu nedenle, bu tür bir ilaç kullanımı söz konusu olduğunda diş sağlığı profesyonelleriyle düzenli olarak görüşmek önemlidir. Hekiminiz, ilaçların olası etkilerini yönetmeye ve dişlerinizin sağlığını korumaya yardımcı olabilir.
Evet, yaşlandıkça dişlerin rengi değişebilir. Bu değişiklikler genellikle dişlerin zamanla daha sarı veya daha koyu renkte görünmesine neden olur. Bunun birkaç nedeni vardır:
Diş Mürdüğü İncelmesi: Diş minesi, dişin dış kısmını kaplayan sert, şeffaf bir tabakadır. Yaşlandıkça, bu tabaka doğal olarak aşınır ve incelir. Bu, alttaki dentin tabakasının daha belirgin hale gelmesine neden olur. Dentin, dişlerin ana kısmını oluşturan ve genellikle daha sarı renkte olan bir maddedir. Bu nedenle, yaşlandıkça dişler genellikle daha sarı görünür.
Yıllar Boyunca Biriken Lekeler: Kahve, çay, kırmızı şarap, bazı meyve ve sebzeler ve tütün ürünleri gibi maddeler diş lekelerine neden olabilir. Bu lekeler zamanla birikir ve dişlerin daha koyu görünmesine neden olur.
Çürük ve Diş Hastalığı: Yaşlandıkça, diş çürüğü ve diş eti hastalığı riski artar. Bu durumlar dişlerin rengini etkileyebilir.
Bu değişiklikler genellikle doğal ve kaçınılmazdır, ancak düzenli ağız hijyenine devam etmek ve yıllık diş hekimi ziyaretlerini yapmak, dişlerin sağlıklı kalmasına ve renk değişikliklerinin en aza indirgenmesine yardımcı olabilir. Ayrıca, dişlerinizi beyazlatmayı düşünüyorsanız, bir diş hekimi ile görüşmek en iyi seçenektir. Diş beyazlatma, dişlerin doğal yaşlanma sürecinden kaynaklanan renk değişikliklerini hafifletebilir.
Vita diş rengi skalası, dünya çapında diş hekimleri ve diş teknisyenleri tarafından yaygın olarak kullanılır. Vita A1-D4 skalası, diş renklerini dört ana gruba (A, B, C ve D) ve her grupta 1'den 4'e kadar olan farklı tonlara ayırır. Bu skalada, en çok tercih edilen renkler genellikle doğal dişlerin renklerine en yakın olan ve estetik olarak hoş görünen renklerdir.
En çok tercih edilen Vita renkleri, coğrafi bölgeye, hastaların etnik kökenine ve kişisel tercihlerine bağlı olarak değişebilir. Ancak, genel olarak A ve B gruplarındaki renkler, diğer gruplara göre daha sıcak ve doğal tonlar içerdiği için daha popülerdir. A1, A2, A3, B1 ve B2 renkleri, en yaygın kullanılan ve tercih edilen diş renklerinden bazılarıdır.
A1 ve B1 renkleri, beyaz ve doğal görünüm sağladıkları için sıklıkla tercih edilir. A2 ve A3 renkleri, dişlerde daha hafif bir sarımsı ton sunar ve doğal diş renklerine daha yakın olabilir. Yine de, en uygun diş rengini belirlemek için diş hekiminizin ve diş teknisyeninin önerilerini dikkate almalısınız. İdeal renk seçimi, hastanın cilt tonu, doğal diş rengi ve estetik beklentilerine bağlı olarak değişebilir.
Vita 3D-Master renk sistemi, tonu, doygunluğu ve değeri ayıran üç boyutlu bir sistemde düzenlenmiş 29 ton içerir. Bu, özellikle doğal dişlerin birden çok tonu veya renk varyasyonları olduğu durumlarda daha hassas ton eşleşmesine olanak sağlar.
Tonlar:
5 kırmızımsı kahverengi ton: 1M1, 2M1, 3M1, 4M1, 5M1
4 sarı ton: 1M2, 2M2, 3M2, 4M2
6 kırmızımsı ton: 1R1, 2R1, 3R1, 4R1, 5R1, 5R2
5 gri ton: 1M3, 2M3, 3M3, 4M3, 5M3
9 kırmızımsı sarı ton: 1M4, 2M4, 3M4, 4M4, 5M4, 1R2, 2R2, 3R2, 4R2
Doygunluklar:
Düşük doygunluk (L): daha az doygun renkler
Orta doygunluk (M): orta derecede doygun renkler
Yüksek doygunluk (H): yüksek doygun renkler
Değerler:
4 değer seviyesi: 1 (en açık), 2, 3, 4 (en koyu)
Ivoclar Chromascop renk rehberi, tonu, doygunluğu ve değeri ayıran üç boyutlu bir sistemde düzenlenmiş 20 ton içerir. Chromascop tonları, bir ton, doygunluk ve değer kombinasyonu ile tanımlanır. Tonlar, kırmızımsı kahverengi, sarı, kırmızımsı, gri ve kırmızımsı sarı tonları içerir, bu da Vita 3D-Master gibi diğer ton rehberlerine benzer. Doygunluklar, tonun doygunluk seviyesini belirten düşükten yükseğe kadar değişirken, değerler 1'den (en açık) 4'e (en koyu) kadar değişir.
Ivoclar Chromascop renk rehberinin benzersiz bir özelliği dairesel şeklidir. Renk sekmeleri, bir helix benzeri desende düzenlenmiştir, bu da diş sağlık profesyonellerinin arzu edilen tonu belirlemesini kolaylaştırır. Ton rehberinin tasarımı, ton seçimi için daha sezgisel bir sistem sağlar ve ton eşleştirmede daha büyük doğruluk sağlar.