Kompozit / beyaz dolgu tedavisi, hafif diş çürüğü, çatlaklar veya çipleri onarmak için kullanılan yaygın bir diş tedavisidir. Citydent İstanbul'da, dişle aynı renkte malzemeden yapılmış yüksek kaliteli kompozit dolgular kullanıyoruz. Kompozit dolgu işlemi sırasında, diş hekimlerimiz öncelikle çürümüş veya hasar görmüş diş bölümünü çıkarır ve alanı iyice temizler. Ardından, kompozit materyal dikkatlice katmanlar halinde uygulanır ve özel bir ışıkla sertleştirilir, bu da onun dişe güvenli bir şekilde bağlanmasını sağlar. Dolgu daha sonra dişin doğal konturlarına uyacak şekilde şekillendirilir ve cilalanır, bu da onun gerçek bir diş gibi görünmesini ve hissedilmesini sağlar.
Kompozit diş dolgusu tedavisi hakkında bilgi almak ya da Citydent İstanbul diş dolgu fiyatlarını öğrenebilmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Diş dolgusu hakkında diğer içerik sayfalarımız: Diş dolgusu sonrası dikkat edilmesi gerekenler, diş dolgusu sonrası sorunlar, nedenleri ve ne yapılmalı
1 Yüzlü Dolgu: Sadece dişin bir yüzeyine (örneğin, ön yüzeyi veya arka yüzeyi) uygulanan bir dolgu türüdür. Dişin sadece bir yüzeyi dolgu mal zemesi ile restore edilir.
2 Yüzlü Dolgu: Dişin iki yüzeyine uygulanan bir dolgu türüdür. Örneğin, dişin ön ve arka yüzeyleri veya dişin yan yüzeyleri dolgu malzemesi ile restore edilir.
3 Yüzlü Dolgu: Dişin üç yüzeyine uygulanan bir dolgu türüdür. Bu tür dolgu, dişin ön, arka ve yan yüzeylerini içerebilir.
Bu terimler, diş hekimlerine hangi tür dolgu işleminin yapılacağı konusunda bilgi verirken, aynı zamanda tedavinin karmaşıklığını ve ihtiyaçları belirtmeye yardımcı olur.
Diş dolgusu yenileme işlemi, mevcut dolgunun zaman içinde aşınması, çatlaklar geliştirmesi veya yeni kavite (çürük) oluşması ya da hatalı dolgu gibi nedenlerle gerekebilir. Diş dolgusu yenilemeadımları
Eğer mevcut dolgu yeniden yapılacaksa, önce eski dolgu çıkarılacaktır. Diş hekimi, eski dolgu malzemesini temizleyecek ve dişi hazırlayacaktır.
Diş, yeni dolgu için hazırlanır. Bu, dişin temizlenmesini, şekillendirilmesini ve hazır hale getirilmesini içerir. Diş hekimi, dolgunun doğru şekilde oturması için dişin yapısını düzeltebilir.
Hazırlanan dişe yeni bir dolgu uygulanır. Diş hekimi, uygun dolgu malzemesini seçer (örneğin, amalgam, kompozit reçine) ve dişi şekillendirir. Dolgu, dişin doğal yapısına uygun bir şekilde yerleştirilir.
Yeni dolgu uygulandıktan sonra, diş hekimi dolgunun sertleşmesini bekler. Bu, dolgunun dayanıklı ve sağlam hale gelmesini sağlar.
Dolgu sertleştikten sonra, diş hekimi son kontrolleri yapar ve gerektiğinde ayarlamaları yapar. Dişin rahatça ısırma ve çiğneme işlevini geri kazanması önemlidir.
Diş dolgusu yenileme işlemi, mevcut dolgunun durumuna ve ihtiyaca bağlı olarak değişebilir. Diş hekiminiz size özel durumunuza uygun bir tedavi planı oluşturacaktır.
Amalgam dolgunun yenilenip yenilenmemesi, dolgunun durumuna ve diş hekiminizin tavsiyelerine bağlı olarak değişebilir. Amalgam dolgu genellikle dayanıklıdır ve uzun yıllar dayanabilir. Ancak bazı durumlarda yenilenmesi gerekebilir. Aşağıda, amalgam dolgunun yenilenmesi gerekip gerekmediği ve nasıl çıkarıldığı hakkında bilgi verilmiştir:
Amalgam dolgunun yenilenip yenilenmemesi, aşağıdaki durumlarda göz önüne alınabilir:
Aşınma ve Kırılma: Amalgam dolgular zamanla aşınabilir veya çatlaklar geliştirebilir. Bu durumlar, dolgunun yenilenmesini gerektirebilir.
Çürüme: Diş etrafındaki çürük, mevcut dolgu altında ilerlemişse veya çürük yeniden başlamışsa, dolgunun yenilenmesi gerekebilir.
Estetik Nedenler: Amalgam dolgu, estetik olarak hoş görülmeyebilir ve hastalar daha estetik bir dolgu tercih edebilirler.
Cıva İçeriği Endişesi: Bazı insanlar amalgam dolgunun içerdiği cıva nedeniyle endişe duyarlar ve bu nedenle amalgam dolguyu yenilemek isteyebilirler.
Amalgam Dolgunun Çıkarılması: Amalgam dolgunun çıkarılması, diş hekimi tarafından yapılmalıdır ve aşağıdaki adımları içerebilir:
Dolgunun çıkarılacağı bölgeye lokal anestezi uygulanır, böylece hasta ağrı veya rahatsızlık hissetmez. Diş hekimi, mevcut amalgam dolguyu dikkatlice çıkarır. Bu işlem sırasında duman emici bir cihaz kullanılabilir, böylece cıva buharlarının solunması engellenir. Mevcut dolgunun çıkarılmasının ardından, diş hekimi dişi yeniden hazırlar. Bu, yeni dolgu için uygun bir temel oluşturmak anlamına gelir.
Hatalı yapılan bir diş dolgusu, sadece bir diş hekimi tarafından düzeltilebilir. İşte hatalı bir diş dolgusunun bir diş hekimi tarafından nasıl düzeltilebileceği adımları:
Diş hekimi randevusunda, diş hekiminiz sorunlu dişi muayene edecektir. Bu muayene sırasında dolgunun hangi tür hatalar içerdiği (örneğin, dolgunun çatlamış olması, eksik veya aşındırmış olması) belirlenecektir.
Hatalı dolgu düzeltilirken önce mevcut dolgu çıkarılacaktır. Bu işlem, hatalı dolgunun neden olduğu sorunu daha iyi incelemek ve temizlemek için yapılır.
Dolgu yapılacak diş, gerektiğinde temizlenir ve hazırlanır. Diş hekimi, dolgu uygulanmadan önce dişin yapısını düzeltebilir veya dişin şeklini uygun hale getirebilir.
Diş hekimi, dişinize yeni bir dolgu uygulayacaktır. Dolgu, dişin yapısını yeniden oluşturmak veya eksik diş kısımlarını doldurmak için kullanılır. Diş hekimi, uygun malzemeyi seçerek ve dişi doğal diş rengine uyacak şekilde renklendirecek ve şekillendirecektir.
Yeni dolgu uygulandıktan sonra, diş hekimi dolgunun sertleşmesini bekleyecektir. Bu, dolgunun dayanıklı ve sağlam olmasını sağlar.
Dolgu sertleştikten sonra, diş hekimi son kontrolleri yapar ve gerektiğinde ayarlamaları yapar. Dişin rahatça ısırma ve çiğneme işlevini geri kazanması önemlidir.
Diş dolgusu ne kadar sürede bir yenilenmeli sorusu oldukça önemlidir. Beyaz kompozit dolguların ömrü, diğer dolgu türlerine göre daha kısa olabilir. Genellikle beyaz kompozit dolgular, ortalama olarak 5-10 yıl arasında dayanıklılık gösterirler. Ancak, bu süre kişinin ağız hijyeni alışkanlıklarına, diyetine ve diğer faktörlere bağlı olarak değişebilir.
Dolgunun ömrünü etkileyen faktörler arasında dolgunun yerleştirildiği bölge, diş çürümesi veya hasar riski, ağız hijyeni alışkanlıkları ve genel sağlık durumu yer alır. Örneğin, dolgunun yerleştirildiği bölge dişlerin çiğneme yüküne daha fazla maruz kalıyorsa veya diş çürümesi riski yüksekse, dolgu daha hızlı aşınabilir veya hasar görebilir.
Eğer diş dolgunuzda herhangi bir sıkıntı veya sorun fark ederseniz, gecikmeden diş hekiminize başvurmanız önemlidir. Diş hekiminiz sorunu değerlendirerek dolgunun durumunu inceleyecek ve gerekli tedavi seçeneklerini önererek dolgunun yenilenip yenilenmemesi konusunda size yol gösterecektir. Unutmayın ki, düzenli diş hekimi kontrolleri ve iyi bir ağız hijyeni, dolgunuzun ömrünü uzatmaya ve diş sağlığınızı korumaya yardımcı olur.
Kompozit diş dolgularının ömrü, birkaç faktöre bağlı olarak değişebilir. Genel olarak, kompozit dolgular iyi bakıldığında ve uygun şekilde korunduğunda 5 ila 10 yıl arasında dayanabilir. Ancak, bu süreç bazı etmenlere göre değişebilir:
Bakım ve Temizlik: Dişlerin iyi bir şekilde fırçalanması, diş ipi kullanımı ve düzenli ağız hijyeni kompozit dolguların ömrünü uzatabilir. Bakteri ve plak birikiminin azaltılması, dolgunun çürümesini ve aşınmasını engelleyebilir.
Diş Çürüğü Riski: Dolgu yerleştirilen bölgenin çürük riskine maruz kalması, dolgunun ömrünü etkileyebilir. Eğer çürük oluşursa veya çürük dolgunun etrafında ilerlerse, dolgunun yerine konması gerekebilir.
Ağız İşlevi: Dolgunun yerleştirildiği bölge, dişlerin çiğneme işlevine ne kadar fazla katılıyorsa, dolgunun aşınma riski de o kadar yüksektir. Örneğin, arka dişlerdeki kompozit dolgular daha fazla aşınma riskine maruz kalabilir.
Kişisel Alışkanlıklar: Sert ve sert cisimleri çiğneme, tırnak yeme gibi alışkanlıklar, dolgunun aşınmasına veya kırılmasına neden olabilir.
Sigara İçme: Sigara içmek, dolgu rengini ve yapısını etkileyebilir. Aynı zamanda diş eti hastalığı riskini artırarak dolgu etrafındaki sağlığı olumsuz etkileyebilir.
Beslenme Alışkanlıkları: Renkli yiyecekler ve içecekler (örneğin kahve, çay, kırmızı şarap) dolgunun rengini değiştirebilir veya leke oluşumuna yol açabilir.
Eğer kompozit dolgunuzun renginde değişiklikler, aşınma, çatlama veya düşme gibi sorunlar yaşanıyorsa, diş hekiminize başvurmanız önemlidir. Düzenli diş hekimi kontrolleri de dolgunun sağlığını ve uzun ömrünü korumak açısından önemlidir.
Kompozit diş dolgusu tedavisi sırasında acı hissedilmesi genellikle endişe kaynağı olabilir. Ancak, genel olarak söylemek gerekirse, kompozit diş dolgu uygulaması ağrısız bir işlemdir. Diş hekimi, işlem sırasında hastanın rahatlığını sağlamak için çeşitli yöntemler kullanır.
Tedavi sürecinin birinci aşaması, dişin hasarlı kısmının temizlenmesidir. Bu sırada, bazı hastalar dişin içindeki çürümüş dokunun temizlenmesi esnasında hafif bir rahatsızlık hissedebilirler. Dolgu malzemesi, temizlenen bölgeye uygulandığında da benzer şekilde hafif bir rahatsızlık hissi oluşabilir. Ancak, diş hekimleri genellikle bu rahatsızlığı en aza indirmek için lokal anestezi kullanır. Bu sayede hastaların işlem sırasında ağrı veya rahatsızlık hissetmesi engellenir.
Dolgu malzemesi dişe yerleştirildikten sonra, ilk birkaç saat veya gün içinde hafif diş hassasiyeti gelişebilir. Bu hassasiyet, genellikle sıcak veya soğuk yiyecek ve içecekler tüketildiğinde veya dişe baskı uygulandığında fark edilir. Bu tür hassasiyet, dişin tedavi sonrası reaksiyonu olarak kabul edilir ve zaman içinde azalır.
Eğer tedavi sonrası ağrı veya rahatsızlık hissi devam ederse, diş hekiminize başvurmanız önerilir. Bu durum genellikle istisnai bir durumdur ve tedavi sonrası rahatsızlık uzun süre devam etmez. Diş hekiminiz, herhangi bir anormallik olup olmadığını değerlendirecek ve gerektiğinde uygun tedavi önerisinde bulunacaktır.
Sonuç olarak, kompozit diş dolgu tedavisi genellikle ağrısızdır ve diş hekimleri hastaların konforunu sağlamak için çeşitli yöntemler kullanır. Herhangi bir rahatsızlık hissedildiğinde veya tedavi sonrası sorularınız olduğunda diş hekiminizle iletişime geçmek önemlidir.
"Sinire yakın dolgu," diş dolgu işleminde kullanılan dolgu malzemesinin, dişin pulpa adı verilen merkezi bölgesine, yani dişin sinirlerini ve kan damarlarını içeren hassas dokusuna yakın bir şekilde yerleştirildiği durumu ifade eder. Bu tür dolgular genellikle diş çürüğü veya yaralanma sonucu oluşan hasarları tedavi etmek amacıyla kullanılır.
Sinire yakın dolgu işlemi, dişin sağlığını ve işlevini yeniden kazandırmak için gereklidir. Ancak, dolgu malzemesi dişin pulpa bölgesine çok yakın yerleştirildiğinde, sinire olan yakınlığı nedeniyle hassasiyet veya ağrı gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Bu tür belirtiler, dolgunun işlem sırasında veya sonrasında sinir dokusuna baskı yapması veya tahriş etmesi sonucu oluşabilir.
Sinire yakın dolgu işlemlerinde, diş hekimi özenle çalışmalı ve dolgu malzemesini sinire fazla baskı yapmadan ve tahriş etmeden yerleştirmelidir. Ayrıca, bu tür dolguların işlemi sırasında genellikle lokal anestezi kullanılır, böylece hasta ağrı veya rahatsızlık hissetmez.
Eğer sinire yakın dolgu sonrasında ağrı, hassasiyet veya rahatsızlık gibi belirtiler devam ederse veya şiddetlenirse, diş hekimine başvurmanız önemlidir. Bu belirtiler, dolgunun sinire zarar verdiğini veya enfeksiyon oluştuğunu gösterebilir. Diş hekiminiz bu durumu değerlendirecek ve gerekli tedaviyi önerecektir.
Diş dolguları, diş hekimi tarafından doğru bir şekilde uygulandığında oldukça dayanıklı olabilir. Ancak özellikle büyük dolguların yerleştirilmesi gerektiğinde, zamanla renk değişiklikleri, yüzey aşınması veya kırılma gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Dolgunun dayanıklılığı, uygulama yöntemi, dişe yapılan baskı ve kişinin ağız hijyeni alışkanlıkları gibi faktörlere bağlıdır. Genellikle, kompozit dolgular 5 ila 7 yıl arasında dayanabilirler, ancak bazı durumlarda daha kısa veya daha uzun bir ömre sahip olabilirler.
"Beyaz diş dolgusu" terimi, kompozit diş dolgusu anlamına gelir. Kompozit diş dolgusu, dişlerin estetik ve işlevsel olarak onarılmasında kullanılan bir tür dolgu malzemesidir. Diğer adıyla "beyaz dolgu" olarak da bilinir çünkü diş rengine uygun ve doğal bir görünüm sunar.
Kompozit dolgu, dişlerdeki çürüme, çatlaklar, kırıklar veya benzeri durumlar nedeniyle bozulmuş diş yapısını onarmak için tercih edilen bir dolgu yöntemidir. İşlemler sırasında, çürümüş veya hasar görmüş dişin bir bölümü çıkarılır ve ardından temizlenir. Ayrıca, dişlere özel ekler uygulanır ve ardından dişlerin üzerine kompozit dolgular yerleştirilir. Ayrıca, dişler üzerinde estetik olarak etkili sonuçlar ürettiği için estetik dolgu olarak da tanımlanır. Kompozit dolgular ayrıca reçine dolgular olarak da bilinir. Bu dolgular, çeşitli kimyasal bileşenlerin yanı sıra seramik kullanılarak üretilir. Bu dolgularla, ağızdaki çiğneme ve ısırma daha da güçlendirilir.
Kompozit diş dolgusu, estetik ve dayanıklı bir dolgu türüdür, ancak alternatifleri de bulunmaktadır. Diğer diş dolgusu seçenekleri şunlar olabilir:
Amalgam Dolgular: Geleneksel olarak kullanılan amalgam dolgular, metal bazlı bir karışım içerir. Bu dolgular dayanıklıdır, ancak estetik açıdan kompozit dolgular kadar tercih edilmeyebilirler. Ayrıca, amalgam dolguların içerdiği cıva nedeniyle bazı sağlık endişeleri vardır.
Porselen Dolgular (İnley ve Onleyler): Porselen dolgular, diş laboratuvarında özel olarak hazırlanan ve dişe yerleştirilen dolgu türleridir. İnleyler, dişin iç kısmına yerleştirilirken, onleyler dişin yüzeyine uygulanır. Porselen dolgular dayanıklı ve estetiktir, ancak kompozit dolgulara kıyasla daha maliyetli olabilirler.
Seramik Dolgular: Seramik dolgular da porselen bazlıdır ancak direkt olarak dişe uygulanırlar. Yüksek estetik değerleri vardır ve doğal diş rengine benzerlik gösterirler. Ancak porselen dolgular gibi maliyetli olabilirler.
Altın Dolgular: Altın dolgular da geleneksel dolgu seçeneklerinden biridir. Altın, dayanıklı ve uzun ömürlü bir malzemedir, ancak estetik açıdan diğer seçeneklere kıyasla daha az tercih edilebilir.
CAM (Cam İonomer) Dolgular: CAM dolgular, cam tozu ve organik asitler içeren bir malzeme kullanılarak yapılır. Bu tür dolguların avantajlarından biri, çevre dostu olmaları ve dişle uyum içinde hareket etmeleridir. Ancak dayanıklılık açısından bazı sınırlamaları olabilir.
Hangi dolgu türünün sizin için en iyi seçenek olduğunu belirlemek için diş hekiminizle görüşmeniz önemlidir. Dişinizin durumu, estetik tercihleriniz, bütçeniz ve diğer faktörler, hangi dolgu türünün sizin için en uygun olduğuna karar vermede rol oynayacaktır.
Işınlı kompozit dolgular, diş tedavilerinde kullanılan bir dolgu türüdür. "Işınlı" terimi, bu dolgu malzemesinin özel bir ışık kaynağıyla sertleştirildiği anlamına gelir. Bu nedenle "ışınlı" olarak adlandırılırlar. Bu dolgular, estetik ve dayanıklılık açısından öne çıkar ve genellikle beyaz renkte gelirler. Işınlı kompozit dolgular, dişlerin çürüklerini kapatmak veya hasarlı bölgeleri onarmak için kullanılırlar. Bu dolgular, doğal diş rengi ile uyum sağladıkları için estetik bir seçenek sunarlar ve ışıkla sertleştirilerek uzun ömürlüdürler.
Kompozit dolgu, dişlerin tedavi edilmesi ve restore edilmesi için yaygın bir yöntem olmasına rağmen, bazı riskler ve potansiyel zararları da içerebilir. İşte kompozit dolgu riskleri ve zararlarına dair bilmeniz gerekenler:
Renk Değişikliği ve Lekelenme: Kompozit dolgular zamanla renk değişikliğine uğrayabilir veya lekelenebilir. Özellikle sigara içmek, kahve, çay gibi renkli içecekleri tüketmek veya renkli yiyecekler yemek, dolgunun renginde değişikliklere yol açabilir.
Çatlama ve Kırılma: Kompozit dolgular, aşırı çiğneme kuvvetine maruz kaldıklarında veya darbeye maruz kaldıklarında çatlayabilir veya kırılabilir.
Hassasiyet: Dolgu işlemi sonrasında geçici olarak diş hassasiyeti yaşanabilir. Ayrıca, dolgunun sıcak veya soğuk yiyeceklerle temasıyla da geçici hassasiyet oluşabilir.
İrritasyon ve Rahatsızlık: Dolgunun yerleştirildiği bölgedeki dişetleri veya yumuşak dokular hafifçe tahriş olabilir veya rahatsızlık hissedebilir. Bu genellikle kısa süreli bir durumdur.
Alerjik Reaksiyonlar: Nadir durumlarda, kompozit dolgu malzemesine karşı alerjik reaksiyonlar görülebilir. Özellikle dolgu malzemesinin içeriğine karşı hassas olan kişilerde bu tür reaksiyonlar oluşabilir.
Diş Çürüğü Altında Oluşan Sorunlar: Dolgu işlemi sırasında diş çürüğü tam olarak temizlenmezse veya dolgunun altında bakteri birikirse, yeni çürüklerin oluşmasına neden olabilir.
Uyumsuzluk: Kompozit dolgu, dişin yapısına ve rengine uygun bir şekilde yerleştirilmezse estetik açıdan hoşnutsuzluk yaratabilir.
Kalıcılık Sorunları: Kompozit dolgular zamanla aşınabilir, çatlayabilir veya düşebilir.
Diş hekiminiz, kompozit dolgu işlemi sırasında bu riskleri en aza indirmek için gerekli önlemleri alacaktır. Herhangi bir sorun veya endişeniz olduğunda, diş hekiminizle açık iletişim kurarak danışmanlık almanız önemlidir.
Diş dolguları, çürümüş veya hasar görmüş dişleri tedavi etmek ve korumak için kullanılan bir yöntemdir. Bu işlemde çeşitli avantajlar ve dezavantajlar bulunmaktadır:
Avantajları:
Estetik: Kompozit dolgular, diş rengine uyum sağlayabilecek şekilde renklendirilebilir. Bu sayede dolgu işlemi sonucunda doğal ve estetik bir görünüm elde edilebilir.
Koruma: Dolgular, çürümüş veya hasar görmüş dişleri onararak daha fazla çürümesini engeller ve dişin yapısını korur.
Hızlı İşlem: Dolgu işlemi genellikle tek bir seansta tamamlanabilir, bu da hızlı ve pratik bir çözüm sunar.
Düşük Maliyet: Diğer restoratif yöntemlere göre dolgu işlemi genellikle daha düşük maliyetlidir.
Dezavantajları:
Aşınma: Dolgu malzemesi zamanla aşınabilir veya kırılabilir. Bu durumda dolgunun tamir edilmesi veya değiştirilmesi gerekebilir.
Renk Değişikliği: Dolgu malzemesi zamanla renk değiştirebilir veya lekelenebilir, bu da estetik görünümü olumsuz etkileyebilir.
Hassasiyet: Dolgu işlemi sonrası dişte geçici hassasiyet veya ağrı yaşanabilir. Bu durum genellikle kısa süreli olmakla birlikte rahatsızlık verebilir.
Çürüme Riski: Dolgu sınırlarında bakteri ve yiyecek artıkları birikebilir, bu da yeni çürüklerin oluşmasına neden olabilir.
Kırılma Riski: Özellikle büyük dolgularda kırılma riski artabilir. Ayrıca, dişlerin sıkıştığı veya sert yiyeceklerin çiğnendiği durumlarda dolgu kırılabilir.
Sinire Yakınlık: Eğer dolgu sinire yakın yerleştirilirse, hassasiyet veya ağrı gibi belirtiler ortaya çıkabilir.
Geçici Çözüm: Dolgular uzun ömürlü olmakla birlikte, bazı durumlarda daha kalıcı restorasyonlara ihtiyaç duyulabilir.
Diş dolgusu işlemi, birçok avantajıyla diş sağlığını koruma ve estetik görünümü iyileştirme konusunda etkili bir yöntemdir. Ancak, her bireyin diş yapısı ve ihtiyaçları farklı olduğundan, dolgu işlemi öncesinde diş hekiminizle iyi bir iletişim kurarak avantajları ve dezavantajları tartışmanız önemlidir.
Kompozit dolgu fiyatları, dolgu ihtiyacı olan diş yüzeyi sayısına göre değişecektir. Kompozit dolgu fiyat araştırması yaparken bu durumu göz önünde bulundurumanızı ve dolguların hangi yöntemlerle ve hangi dolgu malzemeleri kullanılarak yapıldığını araştırmanızı öneririz. Özel Citydent İstanbul diş klinimizin kompozit dolgu fiyatlarını öğrenmek içim bizi arayabilir ya da bilgi formunu doldurabilirsiniz.
Kompozit dolgu metal, gümüş, amalgam dolgulara göre en büyük avantajı adından da anlaşılacağı üzere estetik kompozit dolguların estetik, fark edilmeyen, dolgu yapılmış gibi görünmeyen yapılarıdır.
Estetik kompozit dolguların ikinci büyük avantajı da estetik kompozit dolgularda kişiye sistemik olarak zarar veren bir madde bulunmamasıdır. Çünkü estetik kompozit dolgulara göre amalgam gümüş metal dolgularda bu çeşitli metalleri birleştiren madde civadır, bilindiği üzere civa çok zehirli ve ağır bir metaldir. Fazla civanın elimine edildiği metal dolgularda dahi civa salınımının ne olduğu ve kişiye ne kadar zarar verdiği çok iyi araştırılmış ve ortaya konulmuş bir mesele değildir.
Ama bilinen şudur: civa insan bedenine çok zararlıdır ve tüm metal gümüş amalgam dolgular civa içerir.
Bunun yanında estetik kompozit dolgulara göre amalgam dolguların dayanıklılığı ve sızdırmazlığı kanıtlanmıştır. İyi yapılmış bir amalgam dolgu bir ömür boyu dahi ağızda durabilmektedir..
Amalgam dolgu yapılması ve uygulanması daha basittir, sıkıştırılabilme özelliliğinden ötürü amalgam dolgular çok iyi kontak noktaları oluştururlar, oysa ki estetik kompozit dolgularda aynı kontak noktasını oluşturmak için çok iyi geliştirilmiş bir bant ve matrix sistemi ile birlikte çok hassas ve dikkatli çalışmak gerekir.
Estetik kompozit dolgular ne kadar geliştirilmiş olsalar da, dayanıklılık bakımından amalgam dolgulara eş değerdir diyemiyoruz.
10 yıl sonrası için amalgam dolgu güvenirliliğini veren bir estetik kompozit dolgu söz konusu değildir. Fakat 10 yılı geçgin bir dolgu için çağdaş diş hekimliğinde ayrı bir tartışma söz konusudur: madde yorgunluğu ve ağız içi değişimleri hesaba katıldığında en sağlıklı dolgu dahi 10 yıl sonra değiştirilmelidir şeklinde hakim bir görüş sözkonusudur, fakat aynı zamanda çok sağlıklı dolguların gerekirse 30 yılı aşkın ağızda tutulabileceğine dair de görüşler söz konusudur. Biz sadece şu kadarını söylemekle yetinelim: 40 yılı aşkın bir süredir ağızda taşınan sağlıklı amalgam dolgularla da karşılaşmaktayız ama aynı zamanda tüm kriterlere uygun yapılmış bir estetik kompozit dolgu da kişinin ağız hijyeni iyi ise 10 yılı aşkın estetik kompozit dolgular da karşımıza çıkmaktadır.
Genel olarak iyi estetik görünüm ve civa gibi zararlı bir madde içermemesi bakımından, ve de istenilen kriterlere göre yapıldığı takdirde kişinin agız ve diş bakımı da iyi ise 10 yılı aşkın bir süreyle agızda tutlabildiği için estetik kompozit dolgular geleneksel amalgam metal gümüş dolgulara oranla daha avantajlıdır diyebiliriz.